DÜNYA PENİSİLİN ALERJİSİGÜNÜ (28 Eylül)
BASIN BİLDİRİSİ
Penisilin Alerjisi Günü, Sir Alexander Fleming’in 1928 yılında dünyanın ilk antibiyotiği olan penisilini keşfettiği günü anmak üzere 28 Eylül tarihinde kutlanmaktadır. Bu kutlamanın temel amacı, sadece penisilin alerjisi tanısı ve tedavisi konusunda toplumda ve sağlık camiasında bilgilendirme yapmak değil, aynı zamanda penisilin alerjisi etiketi taşımanın ve bu durumun hastaların tedavisini nasıl etkilediği konusunda farkındalık yaratmaktır.
Penisilin Alerjisi Nedir? Belirtileri Nelerdir?
Penisilin alerjisi, bir kişinin vücudunun penisilin veya penisilin türevlerine karşı aşırı duyarlılık geliştirmesi durumudur. Penisilin alerjisi belirtileri ilaç alımından dakikalar veya saatler içinde oluşabileceği gibi günler veya haftalar sonra da ortaya çıkabilir. Bu belirtiler hafif deri döküntülerinden hayatı tehdit edebilen ağır reaksiyonlara kadar geniş bir yelpazede olabilir. Deride kızarıklık, kabarıklık, kaşıntı, göz kapaklarında, dudaklarda, yüzde, dilde veya boğazda şişlik, burun akıntısı, burun tıkanıklığı, hapşırma, öksürük, nefes darlığı, hışıltı, yutma güçlüğü, şiddetli karın ağrısı bulantı, kusma, ishal, baş dönmesi, bayılma veya bilinç kaybı, çarpıntı ve tansiyon düşmesi gibi vücutta birçok sistemi etkileyen belirtiler görülebilir.
Penisilin Alerjisi Nasıl Teşhis Edilir?
Penisilin alerjisinin doğru tanısı, uygun tedavinin sağlaması açısından çok önemlidir. Penisilin alerjisi şüphesi olan bir kişinin gerçekten penisilin alerjisi olup olmadığını belirlemek için Alerji uzmanları tarafından yapılan ayrıntılı tıbbi öykü alınması ve fizik muayene yanında cilt testleri, kan testleri ve yükleme testleri dahil olmak üzere pek çok tanı yöntemi kullanılır.
Gerçek Penilisin Alerjisi Tanısının Konulması Neden Önemlidir?
Beta-laktam antibiyotikler grubu içinde yer alan penisilinler günümüzde birçok enfeksiyon hastalığının tedavisinde ilk sırada tercih edilen antibiyotiklerdir.Bu nedenle tüm dünyada ve ülkemizde çok yaygın şekilde kullanılmaktadır. Yaygın kullanım nedeniyle de çocuklarda alerjiye neden olan ilaçlar içinde birinci sırada yer almaktadır.
Diğer yandan genel nüfusun yaklaşık %20’si kendilerinde ‘penisilin alerjisi’ olduğunu bildirmektedir. Ancak alerji uzmanı tarafından yapılan kapsamlı bir tanısal değerlendirme sonrasında bunların sadece %10’un dan daha azında penisilin alerjisi tanısı doğrulanmaktadır.Gerçekte penisilin alerjisi olmadığı halde hastanın penisilin alerjisi varmış gibi değerlendirilmesi yani ‘’Penisilin alerjisi etiketi’’ bu ilaçların kullanımından kaçınılmasına neden olmaktadır. Buna bağlı olarak daha az etkili antibiyotik tedavileri, daha fazla yan etkiye yol açabilecek antibiyotik tedavileri ya da daha pahalı antibiyotiklerin kullanımına neden olmaktadır. Bunların her biri; tedavi süresinde uzama, antibiyotik dirençli enfeksiyonlarda artış ve artmış tıbbi harcamalar ile sonuçlanmaktadır. Bu durum hem ülkemiz için hem de dünya çapında önemli bir halk sağlığı sorunu haline gelmiştir ve ciddi bir ekonomik yük oluşturmaktadır. Bu nedenle ‘’gerçek penisilin alerjisi’’ tanısının alerji uzmanları tarafından yapılan tanısal değerlendirme sonrası konulması çok kritik bir öneme sahiptir.
Tüm bu bilgiler ışığında penisilin alerjisi tanısının konulması ve yönetimi ile ‘’penisilin alerjisi etiketinin’’ kaldırılması yani gerçekte penisilin alerjisi olmayan kişilerin doğru bir şekilde tespit edilmesi için Alerji uzmanına başvurulması gerektiğini belirtmek isteriz.
28 Eylül 2024