DÜNYA
MS GÜNÜ (30 Mayıs)
Uluslararası Multipl Skleroz (MS) Federasyonu ve Dünya Sağlık
Örgütü tarafından 30 Mayıs Dünya MS Günü olarak ilan edilmiştir.
Bu tarihlerde
tüm dünyada ve ülkemizde olduğu gibi ilimizde Türkiye MS Derneği Sakarya Şubesi
ve Nöroloji MS Kliniği olarak çeşitli aktiviteler düzenlemekteyiz.
Multipl Skleroz (MS) Nedir?
Multipl
Skleroz (MS), temelde genetik/ailevi bir eğilimin
olduğu, çevre koşullarının ve diğer nedenlerin bu genetik üzerine eklenmesi ile
hastanın kendi bağışıklık sisteminin hedef şaşırarak myelin kılıfına saldırması
sonucu ortaya çıkan kronik bir hastalıktır.
Göz
siniri, beyin ve omurilikteki sinir hücrelerinin lifleri etrafında uyarıyı
hızlı iletmeyi sağlayan sinir kılıfı (miyelin) mevcuttur.
Normalde bağışıklık
sistemi vücudumuzu mikroplara karşı korur.
MS’ de yanlış çalışan bağışıklık
sistemi hücreleri miyeline saldırır ve hasarlanmaya neden olur.
Bu hasarlanma
sonucunda sinir hücreleri görevlerini doğru olarak yerine getiremez.
Etkilenen
sinir hücrelerine göre; duyusal, görme, yürüme, konuşma ve denge gibi
işlevlerde bozulmalar meydana gelir.
MS hastalığı ne kadar
yaygındır, ülkemizde ve dünyada kaç hasta mevcuttur?
Dünyada
yaklaşık 3 milyon MS hastası, Türkiye’de 60-70 bin MS hastası olduğu tahmin
edilmektedir.
Bu sayılardan daha fazlası ise hastalık şüphesi ile takip edilen
bireylerden oluşmaktadır.
MS hastalığı kimlerde
daha sık görülür?
MS
genellikle 20-40 yaşlarında başlar ve kadınlarda daha sık görülür.
15 yaş
altında ve 55 yaş üstünde başlaması nadirdir.
MS hastalığının nedeni
nedir?
MS
hastalığının nedeni tam olarak bilinmemektedir.
Temel
neden vücudun bağışıklık sisteminin kendi hücrelerine saldırı yapmasıdır.
Çevresel
ve genetik faktörlerin birlikte etkin olduğu düşünülmektedir.
Bunların arasında
enfeksiyonlar (virüsler, özellikle EBV virüsü), kimyasallar,
sigara kullanımı, güneş ışığına az maruziyet, D vitamini düşüklüğü sayılabilir.
MS hastalığının
belirtileri nelerdir?
MS
hastalığında etkilenen bölge veya bölgelere (beyin, omurilik ve göz siniri)
göre belirtiler ortaya çıkar.
Bunların arasında kollarda bacaklarda güçsüzlük,
görme kaybı- bulanık veya çift görme, duyu kaybı, hissizlik, baş dönmesi,
idrarda sıkışıklık, idrar yapamama, tutamama sayılabilir.
Bunların dışında
yorgunluk, bilişsel bozukluklar, depresyon, anksiyete bozukluğu, uyku
bozuklukları, cinsel işlev bozuklukları, yineleyici ağrı/duyu bozukluğu,
kasılma-kramplar, huzursuz bacak sendromu görülebilir.
Hastaların çoğunda
yorgunluk şikayeti olur ve özellikle sıcak havalarda yorgunluk
belirginleşir.
Ancak
bu belirtilerin hiçbiri MS hastalığına özgü değildir, başka hastalıklarda da
görülebilir.
MS tanısı nasıl konulur?
MS
hastalığında tanı koydurucu özel bir test yoktur.
Hastanın şikayeti, muayenesi,
beyin ve omurilik MR’ında plakların olması, MS’e benzer hastalıkların
olmadığının gösterilmesi ile tanı konulur.
Beyin omurilik sıvısı (bel
suyu) ve göz siniri ileti hızını
değerlendiren VEP incelemesi de tanıda yardımcı olur.
MS hastalığının türleri
var mıdır?
Hastalar bir atak
geçirdiğini nasıl anlar?
MS
hastalığı sınıflamasında farklı görüşler olmakla birlikte günümüzde hastaları
şu şekilde sınıflandırabiliriz:
Radyolojik İzole
sendrom:
MR
bulguları MS hastalığı ile uyumlu olan ancak klinik bulguları olmayan bireyleri
tanımlar.
Klinik İzole Sendrom:
İlk atağını geçiren
ancak MS tanı kriterlerini karşılamayan bireyleri tanımlar.
MS
tanı konulduktan sonra hastalar klinik ve MR aktivitesine göre ataklı/ataksız
ve ilerleyici/ ilerleyici olmayan şeklinde alt sınıflamalarda incelenir.
En sık
görülen tipi ilerleyici olmayan ataklı MS’dir (RRMS).
Burda ataklar (relaps) ve düzelme dönemleri
(remisyon) ile seyreder.
MS
hastalığında atak kavramı, 24 saatten uzun süren ateş ve enfeksiyonun eşlik
etmediği MS belirtilerini ifade eder.
Birkaç gün veya hafta içinde tedavi ile
veya tedavisiz tam veya kısmi düzelme olur.
Multipl Skleroz ne değildir?
MS hastalığı ile
ilgili olarak yanlış bilinen bazı konuları düzeltmek önemlidir;
• MS bulaşıcı bir hastalık değildir, aynı evi paylaşan aile bireylerine, aynı
ortamda çalışan iş arkadaşlarına bulaşmaz.
• Ailevi yatkınlık bazı bireylerde tanımlanmasına karşın sadece genetik
geçişli bir hastalık değildir.
• MS hastaların çocuk sahibi olmalarını engelleyen bir hastalık değildir. MS
hastaları uygun tedavi yönetimi ve ilaç seçimi ile çocuk sahibi olabilirler.
• Multipl Skleroz öldürücü bir hastalık değildir.
• MS ruhsal bir hastalık değildir.
• Multipl Skleroz tedavisi olmayan, çaresiz bir hastalık değildir. Gelişen
yeni tedavi yöntemleri ile MS tedavi edilebilir bir hastalıktır.
• Genel olarak yanlış bilinenin aksine MS’li kişilerin çoğunluğu olağan
hayatlarına devam edip çalışabilirler.
MS hastalığının tedavisi
mümkün müdür?
Multipl skleroz bilimsel çalışmalar ışığında giderek daha çok
çözebildiğimiz, yeni ve etkin tedaviler ile tedavi seçeneklerinin arttığı,
MS’li birey ve nöroloji/MS uzmanı arasında sıkı bir işbirliği gerektiren,
sosyal, ailesel ve toplumsal desteğin önemli olduğu bir hastalıktır.
Günümüzde
dünyada 20’yi aşkın bağışıklık sistemi düzenleyici/baskılayıcı MS ilacı
bulunmakta ve bunların önemli bir kısmı ülkemizde geri ödeme kapsamında
bulunmaktadır.
MS
hastalığı günümüzde % 80-85 kontrol altına alınabilen bir hastalıktır.
MS hastaları nelere dikkat etmelidir?
Aile, eş, çocuklar, iş
arkadaşları ve toplumsal sosyal destek MS hastalığında önemlidir.
Hastanın
sosyal desteği, fiziksel kapasitesi, işi, uğraşları, hobileri, günlük yaşam
aktiviteleri ne kadar iyi olursa hastalık da daha iyi seyrediyor.
İlaçlar
dışında aile bireylerinden gelen destek, hastanın iş hayatına devam etmesi ya
da bir uğraşının olması önemlidir.
Hastanın beslenmesine dikkat edilmeli, balık
ve deniz ürünleri, salata, sebze ve meyve tüketilmelidir.
D vitamini düzeyinin
MS hastalığında önemli olduğunu, hastanın diyet dışında uygun zamanlarda
güneşlenmesinin yararlı olacağını biliyoruz.
Ancak MS hastalığında, kaplıca, termal sular ve
sauna gibi sıcak ortamlar hastalık belirtilerinde artışa yol açabileceği için
önerilmemektedir.
Sigara kullanımın bırakılması hastalığın seyri üzerine ve
tedaviye yanıt açısından önemlidir.
Doç. Dr. Abdulkadir
TUNÇ
Nöroloji Kliniği
Sakarya Eğitim ve Araştırma Hastanesi