Dünya Antibiyotik Farkındalık Günü (18 Kasım)
18 Kasım 2025

AVRUPA ANTIBIYOTIK FARKINDALIK GÜNÜ (18 Kasım)

Geleceğinizi Korumak İçin Akılcı Antibiyotik Kullanımı

Enfeksiyon hastalıkları çağımızda hâlâ önemli bir ölüm ve hastalık sebebi olmaya devam etmektedir. Modern tıbbın en büyük kazanımlarından biri olan antibiyotikler, doğru kullanıldığında hayat kurtaran, yanlış kullanıldığındaise hem bireysel hem toplumsal düzeyde ciddi zararlara yol açabilen ilaçlardır. Bu nedenle her yıl 18 Kasım, ‘Avrupa Antibiyotik Farkındalık Günü’ olarak anılmakta; antibiyotik direnci ve akılcı antibiyotik kullanımı konusunda hem sağlık çalışanlarının hem de toplumun farkındalığının artırılması amaçlanmaktadır.

Antibiyotik Nedir, Ne Değildir?
Antibiyotikler, bakterilerin neden olduğu enfeksiyonların tedavisinde kullanılan ilaçlardır. Ne yazık ki, toplumda yaygın bir yanlış inanış olarak antibiyotiklerin her türlü enfeksiyonda işe yaradığı düşünülmektedir.

Oysa:
» Antibiyotikler virüslere karşı etkili değildir.
Soğuk algınlığı, grip (influenza), çoğu farenjit, nezle ve COVID-19 gibi pek çok üst solunum yolu enfeksiyonu virüs kaynaklıdır ve bu durumlarda antibiyotik kullanımı fayda sağlamaz.
» Antibiyotikler mantar veya parazit kaynaklı enfeksiyonlarda da etkili değildir.

Bu nedenle antibiyotik, sadece gerçekten gerektiğinde ve doğru tanı konduktan sonra kullanılmalıdır.

Antibiyotik Direnci: Sessiz Bir Pandemi
Yanlış ve gereksiz antibiyotik kullanımı, bakterilerin bu ilaçlara karşı kendilerini zaman içinde ‘savunmayı öğrenmelerine’ yol açar. Bu duruma antibiyotik direnci diyoruz. Dirençli bakteriler, daha önce kolaylıkla tedavi edilebilen enfeksiyonların artık standart antibiyotiklerle tedavi edilememesine, hastanede kalış sürelerinin uzamasına, tedavi maliyetlerinin artmasına ve ne yazık ki ölüm riskinin yükselmesine neden olur.

Antibiyotik direncinin başlıca nedenleri şunlardır:
 Gereksiz antibiyotik kullanımı (örneğin her boğaz ağrısında ya da her öksürükte antibiyotik başlanması)
 Uygun olmayan doz veya sürede antibiyotik kullanımı
 Hekim reçetesi olmadan, ‘kulaktan dolma’ bilgiyle antibiyotik temini ve kullanımı
 Tarım ve hayvancılıkta kontrolsüz antibiyotik kullanımı
 Enfeksiyon kontrol önlemlerine (el hijyeni, izolasyon vb.) yeterince uyulmaması

Bugün dünyada antibiyotik direncinin ulaştığı boyut, Dünya Sağlık Örgütü tarafından küresel bir sağlık tehdidi olarak tanımlanmaktadır. Eğer bu gidişat durdurulamazsa, basit bir idrar yolu enfeksiyonu, basit bir cerrahi girişim sonrası görülebilecek bir enfeksiyon bile tedavi edilemez hale gelebilir.

Akılcı Antibiyotik Kullanımı Neden Önemli?
Akılcı (rasyonel) antibiyotik kullanımı, doğru ilacın, doğru dozda, doğru süreyle ve doğru hastaya verilmesi anlamına gelir.

Bu yaklaşım:

 Bireyin daha hızlı ve etkin şifa bulmasını,
 Gereksiz yan etkilerin önlenmesini,
 Toplum düzeyinde antibiyotik direncinin azaltılmasını,
 Sağlık harcamalarının gereksiz yere artmasının önüne geçilmesini sağlar.

Akılcı antibiyotik kullanımının temel ilkeleri şunlardır:
1. Antibiyotik yalnızca hekim önerisiyle kullanılmalıdır. Yakın çevrenin önerisiyle, daha önce size iyi gelen bir antibiyotiği aynı şikâyetle yeniden kullanmak doğru değildir. Her enfeksiyonun etkeni ve şiddeti farklı olabilir.
2. Reçete edilen antibiyotik, önerilen süre boyunca ve doğru dozda kullanılmalıdır. İlaçla kendinizi iyi hissetmeye başlasanız bile, tedavi süresi bitmeden antibiyotiğin bırakılması bakterilerin tam olarak eradike edilememesine ve direnç gelişimine zemin hazırlayabilir.
3. Antibiyotikler paylaşılmamalı, evde ‘yanına kalsın’ diye saklanmamalıdır. Yarım kalmış kutuların daha sonra benzer şikâyetlerde tekrar kullanılması hem yanlış tedaviye hem de direnç artışına yol açar.
4. Antibiyotik, viral enfeksiyonlarda talep edilmemelidir. Özellikle üst solunum yolu enfeksiyonlarının önemli bir bölümü viral kökenlidir. Hekiminiz antibiyotik gerekmediğini söylediğinde bu, eksik tedavi değil, tam tersine bilimsel ve koruyucu bir yaklaşımdır.

Sağlık Profesyonellerinin Rolü
Enfeksiyon hastalıkları uzmanları başta olmak üzere tüm hekimler, hemşireler, eczacılar ve diğer sağlık profesyonelleri, antibiyotik direncine karşı mücadelenin ön safındadır.

Klinik pratiğimizde:
 Kanıt temelli kılavuzlara uygun antibiyotik seçimi,
 Geniş spektrumlu antibiyotiklerin sadece gerçekten gerekli durumlarda ve mümkün olan en kısa süreyle kullanılması,
 Kültür ve duyarlılık sonuçlarına göre tedavinin daraltılması (de-eskalasyon),
 Enfeksiyon kontrol komiteleri ve antimikrobiyal yönetim (stewardship) programları ile iş birliği, antibiyotiklerin etkinliğini gelecek nesillere taşımanın temel koşullarıdır.

Toplum Olarak Yapabileceklerimiz
Her birey, antibiyotik direncine karşı yürütülen bu küresel mücadelede önemli bir aktördür. Toplum bireyleri olarak:
 Hekim önermedikçe antibiyotik kullanmamalı,
 Antibiyotik istemek için doktora baskı yapmamalı,
 Reçete edilen tedaviyi hekimin belirttiği şekilde tamamlamalı,
 Evde kalan antibiyotikleri daha sonra ‘gerekirse kullanırım’ diye saklamamalı,
 El hijyeni, aşılanma, sağlıklı beslenme ve hijyen kurallarına dikkat ederek enfeksiyonlardan korunmaya özen göstermeliyiz.

Sonuç:
Antibiyotikleri Bugünü Değil, Yarını Düşünerek Kullanalım
18 Kasım Avrupa Antibiyotik Farkındalık Günü, bize antibiyotiklerin tükenmez bir kaynak olmadığını hatırlatan önemli bir hatırlatmadır. Bugün sorumsuzca kullanılan her antibiyotik, yarın sevdiklerimizin karşılaşabileceği dirençli bir enfeksiyonun zeminini hazırlayabilir.

Antibiyotikleri:
» Sadece gerekli olduğunda,
» Doğru dozda ve doğru sürede,
» Bilimsel kılavuzlara ve hekim önerilerine uygun şekilde kullanmak;
hem bireysel bir sorumluluk hem de toplumsal bir görevdir. Unutmayalım: Antibiyotikleri ne kadar doğru kullanırsak, gelecekte o kadar etkili kalmalarını sağlayabiliriz.

Dünya Antibiyotik Farkındalık Günü 18 Kasım

Prof. Dr. Oğuz KARABAY
Sakarya Eğitim ve Araştırma Hastanesi
Enfeksiyon Hastalıkları Kliniği




  • Dünya Antibiyotik Farkındalık Günü 18 Kasım
  • Dünya Antibiyotik Farkındalık Günü 18 Kasım