Otizm
Otizm spektrum bozukluğu,
doğuştan gelen ya da yaşamın ilk yıllarında ortaya çıkan karmaşık bir
nöro-gelişimsel farklılıktır.
Otizmin,
beynin yapısını ya da işleyişini
etkileyen bazı sinir sistemi sorunlarından kaynaklandığı düşünülmektedir.
Otizm Bozukluğunun Nedeni
Bugün,
otizm spektrum bozukluğuna neyin neden olduğu bilinmemekle birlikte genetik temelli olduğuna ilişkin
bulgular vardır.
Ancak
hangi gen ya da genlerin sorumlu olduğu henüz
bilinmemektedir.
Çevresel
faktörlerin de otizme yol açabildiğine ilişkin görüşler vardır.
Hem genetik temellerin hem de çevresel faktörlerin etkileri üzerine çok
sayıda araştırma yapılmaktadır.
Otizmin
çocuk yetiştirme özellikleriyle
ya da ailenin ekonomik koşullarıyla hiçbir ilişkisi yoktur;
bu nedenle otizm spektrum bozukluğunu her çeşit toplumda, farklı
coğrafyalarda, ırkta ve ailede rastlanmaktadır.
Otizm Bozukluğunun Belirtileri
Erken Teşhisin Önemi
• Başkalarıyla göz teması kurmuyorsa,
• İsmini söylediğinizde bakmıyorsa,
• Söyleneni işitmiyor gibi
davranıyorsa,
• Parmağıyla istediği şeyi göstermiyorsa,
• Oyuncaklarla oynamayı bilmiyorsa,
• Akranlarının oynadığı oyunlara ilgi
göstermiyorsa,
• Bazı sözleri tekrar tekrar ve
ilişkisiz ortamlarda söylüyorsa,
• Konuşmada akranlarının gerisindekalmışsa,
• Sallanmak, çırpınmak gibi garip
hareketleri varsa,
• Aşırı hareketli, hep kendi
bildiğince davranıyorsa,
• Gözleri bir şeye takılıp kalıyorsa,
• Bazı eşyaları döndürmek, sıraya dizmek gibi sıra dışı hareketler yapıyorsa,
• Günlük yaşamındaki düzen değişikliklerine aşırı tepki veriyorsa,
Otizm açısından değerlendirme yapmak gerekir.
Erken tanı ve doğru bir eğitim yöntemi ile
yoğun olarak eğitim alan
çocukların yaklaşık yüzde ellisinde otizmin belirtileri kontrol altına
alınabilmekte, gelişim sağlanabilmekte, büyük ilerleme kaydedilmekte ve hatta
bazı otizmli çocukların ergenlik yaşına geldiklerinde diğer arkadaşlarından
farkı kalmayabilmektedir.
Tanılama Süreçleri
Otizmin tanısı
nasıl ve kimler tarafından konur?
Tanı koyabilecek kişiler,
yalnızca konunun uzmanı olan doktorlardır.
Otizmli çocukların dış görünümleri diğer çocuklardan farklı değildir;
ancak, davranışları farklıdır.
Tanı,
uzmanlar tarafından çocuğun gözlenmesi,
gelişim testleri yapılması ve
anne-babalara çocuğun gelişimi hakkında sorular sorulmasıyla konur.
Otizmin tanısı 12 aylıktan itibaren konabilir.
Erken yaşta tanı konması,
bir an önce eğitimin başlaması açısından önemlidir.
Ülkemizde otizm tanısı koyabilecek uzmanlar
• çocuk ruh hastalıkları uzmanları
1. Çocuk ruh hastalıkları uzmanı:
Çocuk ruh hastalıkları uzmanı, çocuk ruh sağlığını değerlendiren, tanılayan
ve tedavi eden doktordur. Çocuğunuzu gözler, sizinle görüşme yapar, tanı
ölçütlerine göre çocuğunuzu değerlendirir, tıbbi muayenesini yapar ve tanısını
koyar. Gerekirse tıbbi tetkik ve ilaç tedavisi önerir. İlaç, eğitime destek ve
istenmeyen hareketleri kontrol altına almak amacıyla verilir. Otizmin ilaçla
tedavisi henüz mümkün değildir.
Değişiklikleri takip edebilmesi, gerekli düzenlemeleri yapabilmesi için
düzenli aralıklarla (yılda bir ya da iki kez) çocuğunuzu çocuk ruh hastalıkları
uzmanına götürmelisiniz.
2. Çocuk nöroloğu:
Çocuk nörologu çocuklardaki beyin ve sinir sistemi sorunlarının uzmanıdır.
Çocuk nörologu da otizme ilişkin değerlendirme yapabilir. Ayrıca, çocuğunuzda
otizmle ilişkili olabilecek bazı hastalıkların (sara nöbetleri gibi) olduğu ya
da otizm dışında başka sorunların varlığı düşünülürse, çocuk nörologu
tarafından bazı tıbbi tetkikler (MR, BT, EEG vb.) ve tedaviler de yapılabilir.
Ancak, bütün otizmli çocukların yalnızca dörtte birinde bu tür sorunlar görülür.
Dolayısıyla, doktor tarafından mutlaka ihtiyaç olduğu söylenmediğinde, bu
tetkiklerle kendinizi ve çocuğunuzu maddi ve manevi olarak yıpratmayın.
Eğer çocuğunuz henüz otizm tanısı almamışsa
hangi kurum ve uzmanlara başvurabilirsiniz?
Çocuk Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı Bölümü bulunan üniversite
hastanelerine başvurabilirsiniz.
Çocuk ruh hastalıkları uzmanı veya çocuk nöroloğu bulunan Sağlık
Bakanlığı’na bağlı devlet hastanelerine başvurabilirsiniz.
Eğer çocuğunuz
otizm tanısı alırsa,
‘Çocuk Özel Gereksinim Raporu’ (ÇÖZGER) çıkartmanız gerekir.
Çocuk Özel Gereksinim Raporu (ÇÖZGER) almak
için ne yapmalısınız?
Çocuk Özel Gereksinim Raporu (ÇÖZGER) almak için, Özürlü Sağlık Kurulu
bulunan bir hastaneye başvurmalısınız.
Özürlü Sağlık Kurulu;
• iç hastalıkları,
• genel cerrahi,
• göz hastalıkları,
• kulak-burun-boğaz,
• nöroloji veya ruh hastalıkları uzmanlarından oluşur.
Sizin hatanız değil!
Otizm,
günümüzde rastlanan en yaygın nörolojik bozukluktur ve Hastalıkları Kontrol
Etme ve Önleme Merkezi (Centers for Disease Control Prevention)’nin verilerine
göre
2006 yılında
her 150 çocuktan 1’inin otizm tanısı aldığı
tahmin edilirken,
son bilgiye göre
her 54 çocuktan 1’inin otizm tanısı aldığı tahmin
edilmektedir.
Otizm
tüm ırklarda, etnik gruplarda ya da sosyal statüsü farklı gruplarda
görülebileceği,
ailenin gelir durumu, yaşam biçimi ve eğitim düzeyi ile otizm spektrum
bozukluğu arasında bir bağ olmadığı vurgulanmaktadır.
Cinsiyetle ilişkili olarak farklı görülme sıklığı bilgileri bulunmasına
rağmen,
ortak görüş, erkeklerde kızlardan daha fazla görüldüğüdür.
Otizm tanısı alan çocukların çoğunda
değişik derecelerde öğrenme güçlüğü ve zeka geriliği de görülebilir.
Otizm,
tüm dünyada olduğu gibi ülkemizde de son yıllarda adı çok sık duyulan bir
özel eğitim kategorisidir.
Otizm terimi,
zaman içinde yerini, otizm spektrum bozuklukları (ASD – autism spectrum
disorders) terimine bırakmıştır.
Otizm spektrum bozukluğu kavramı ile ilişkili belli başlı olgular şöyle
sıralanabilir;
Otizm spektrum bozukluğunun nörolojik nedenlerden kaynaklandığı
sanılmaktadır.
Otizm spektrum bozukluğu tanılı bireylerin önemli bir bölümünde (yaklaşık
%35), beyindeki anormal elektrik hareketlerine bağlı olarak;
nöbet, istemsiz hareketler, bilinç yitimi vb. nörolojik sorunlar da görülebilir.
Otizm spektrum bozukluğu bir ruh hastalığı değildir;
ancak, belirtileri bazı ruh hastalıklarını çağrıştırabilir.
Yapılan bilimsel araştırmalar,
otizm spektrum bozukluğunun çocuk yetiştirme özellikleriyle ya da ailenin
sosyo-ekonomik özellikleriyle ilişkisi olmadığını göstermiştir.
Otizm spektrum bozukluğunun kalıtsal olabileceği yönünde bulgular vardır;
ancak,
buna yol açan gen ya da genler henüz bulunmuş değildir.
Önceki yıllarda
otizm spektrum bozukluğunun görülme oranının 500’de bir
olduğu kabul edilirken,
son verilere göre,
otizm spektrum bozukluğunun yaklaşık her 59 çocuktan birini etkilediği
düşünülmektedir.
Ayrıca,
erkeklerdeki yaygınlığı kızlardan 4,3 kat fazladır.
Sanıldığının aksine,
otizm spektrum bozukluğu tanılı bireylerin çoğunda,
farklı düzeylerde zeka geriliği görülür.
Ayrıca,
zeka testlerinde, belli alanlar,
diğer alanlara kıyasla çok daha geri çıkabilir.
Otizm spektrum bozukluğu tanılı bireylerin pek azında (yaklaşık %10),
çok güçlü bellek, müzik yeteneği vb. üstün özelliklere rastlanır.
Amerikan Psikiyatri Birliği’nin yayımladığı kılavuza (DSM-V’e) göre Otizm,
“Otizm Açılımı Kapsamında Bozukluk” olarak adlandırılıp,
iki alandaki yetersizlikle kendini göstermektedir (APA, 2013):
1) Toplumsal İletişim ve Etkileşimde Güçlükler
• İlişki kurma ve sürdürmede zorlanma
• Göz kontağı kuramama
• Duyguları ifade edememe
• Etkileşim başlatma ve sürdürmede zorlanma
2) Sınırlı-Yineleyici Davranış Örüntüler (Tekrarlayıcı
Davranışlar)
• Basmakalıp ve tekrarlayıcı motor hareketler
• Aynılıkta ısrar, rutine sıkı bağlılık
• Sınırlı ve yoğun ilgi alanı
• Duyusal az veya çok uyarılma
Kaynak: www.tohumotizm.org.tr