ULUSAL
KANSER HAFTASI (1-7 Nisan)
KANSER
ÖNLENEBİLİR,
ERKEN TEŞHİS EDİLEBİLİR,
TEDAVİ EDİLEBİLİR BİR
HASTALIKTIR.
Vücudunuzda olağan dışı
belirtiler fark ettiğinizde mutlaka hekime danışın.
KANSER RİSKİNİ ARTIRAN FAKTÖRLER
• Düzensiz ve sağlıksız beslenme alışkanlığı
• Hareketsiz hayat tarzı
• Tütün ve tütün ürünleri kullanımı
• Alkol kullanımı
• Radyasyona maruz kalmak
• Genetik faktörler (Aileden kalıtımsal
olarak geçen kanser öyküsü)
• Biyolojik faktörler (Yaş, cinsiyet, ırk, cilt rengi)
Tarama
programları ve kanser belirtilerinin erken fark edilmesi, teşhis ve
tedavi hizmetlerine erken dönemde erişilmesi ile uygulanan tedavi yaşam
kalitesine çok şey katabilmektedir.
Tarama
programları ve kanser belirtilerinin erken fark edilmesi, teşhis ve
tedavi hizmetlerine erken dönemde erişilmesi ile uygulanan tedavi yaşam
kalitesine çok şey katabilmektedir.
KANSER HAFTASI (1-7 Nisan)
Kanser, dünyada ve ülkemizde sebebi
bilinen ölümler arasında kalp ve damar hastalıklarından sonra
ikinci sırada yer alan önemli bir halk sağlığı problemidir.
Aynı
zamanda yüksek tedavi maliyetleri nedeniyle ülkelerin ekonomisinde ve iş
gücünde çok ağır kayıplara neden olmaktadır.
Oysa erken teşhis edildiğinde
tedavinin mümkün olduğu ve yaşam kalitesinin artırılabildiği kanser türleri
olduğu düşünülürse korunmanın önemi daha da artmaktadır.
Teknolojinin ve tıbbın
ilerlemesi ile elde edilen sonuçların daha etkin kullanılması ve halkı
bilgilendirme/bilinçlendirme/farkındalık kazandırma çalışmalarına yoğunluk
verilmesi amacıyla düzenlenen “1- 7 Nisan Kanser Haftası” etkinlikleri,
kanser mücadelesinde oldukça önemli bir yer tutmaktadır.
Kanser hastalığının yükü
dünya çapında her geçen gün artış göstermektedir.
Dünya Sağlık Örgütü’nün 2018 yılı
verilerine göre söz konusu yılda küresel bazda 18.1 milyon yeni kanser vakası
saptanmışken, hastalığa bağlı 9.6 milyon ölüm gerçekleşmiştir.
Dünya genelinde
her 5 erkekten birinde ve her altı kadından birinde hayatları boyunca kanser
gelişmesi beklenirken her 8 erkekten birinin, her 11 kadından birinin ise
kanser sebebiyle hayatını kaybedeceği ön görülmektedir.
Yine gelecek yıllarda dünya nüfusunun
artması, yaşlanması ve kansere yol açabilecek risk faktörlerine daha çok ve
uzun süre maruz kalması ile birlikte gerek tanı konacak kanser olgu sayısının
gerekse bahsi geçen hastalığa bağlı ekonomik, sosyolojik ve psikolojik yükün
artması beklenmektedir.
%90 çevresel, %10 oranında ise genetik
faktörlere bağlı olarak gelişmekte olan kanserlerin, çevresel faktörler
arasında yer alan; tütün kullanımı, alkol tüketimi, fazla kilolu ve/veya obez
olma ve enfeksiyonlara maruziyetin engellenmesi yolu ile günümüzde %30-%50
oranında önlenebileceği bilinmektedir.
Özellikle ortaya çıkışının
önlenebildiği, taramalarla ölümün engellenebildiği ve erken teşhis edildiğinde
tedavinin yaşam kalitesine çok şey katabildiği kanser türleri göz önüne
alınırsa korunmanın önemi daha da artmaktadır.
Sağlıklı beslenme ve fiziksel
aktivitenin artırılması, tuz kullanımının azaltılması, tütün ve tütün
ürünlerinin kullanılmaması kanserden korunmada önemli bir etkendir.
Yapılan çalışmalar yirmi birinci
yüzyılda kanser konusunda en önemli kontrol stratejisinin korunma ve erken
teşhis olduğunu açıkça göstermektedir.
Bu kapsamda; kanserojen maddelerin
tespiti, risk faktörlerinden kaçınma, tarama ve erken tanı en önemli önleme
stratejileri arasında yer almaktadır.
Kanser Erken Teşhis, Tarama ve Eğitim
Merkezleri (KETEM), Toplum Sağlığı Merkezleri (TSM), Sağlıklı Hayat Merkezleri
(SHM), Aile Sağlığı Merkezleri (ASM) ve Mobil kanser tarama araçlarında:
40-69yaş arası
kadınlara 2 yılda bir meme kanseri taraması
30-65yaş arası
kadınlara 5 yıl da bir rahim ağzı kanseri taraması
50-70yaş arası kadın
ve erkeklere 2 yılda bir kalınbağırsak kanseri taramaları
ÜCRETSİZ olarak
yapılmaktadır.
Tarama sonrasında pozitif ya da şüpheli
bulunan kişiler, tarama sonrası teşhis merkezlerimize yönlendirilmekte ve ileri
tetkikler yapılmaktadır.
Teşhis ve tedavi hizmetleri ikinci ve üçüncü basamak
sağlık kuruluşları tarafından yapılmaktadır.