SEAH'TA 4 YILDA 180 HASTAYA YENİ UMUT
Sakarya Eğitim ve Araştırma Hastanesi (SEAH) Böbrek Nakli Merkezimiz, organ nakli bekleyen hastalara umut oluyor.
4 Yılda 180 Hastaya Yeni Umut
SEAH Böbrek Nakli Merkezi Başkanımız Doç. Dr. Necattin Fırat; "Dört yıl önce böbrek hastalarına hizmet vermek için açılan merkezimizde, şu ana kadar 180 hastamız böbrek nakliyle hayata tutundu. Böbrek için canlıdan nakil imkânı var. Merkezimizdeki nakillerin çoğu canlıdan gerçekleştirildi. Dört yılda sadece 13 kadavra nakli yapıldı. Kadavradan nakil için bekleyen 400 hastamız bulunmaktadır.
Bu yıl 3 kadavradan böbrek nakli yapıldı. Bu hastaların çoğu ne yazık ki nakil bekleme listesindeyken diyalize mahkum oldu. Bu süre zarfında maalesef hastalarımızı kaybediyoruz. Bu nedenle içinde bulunduğumuz ‘Organ Bağış Haftası'nın önemini vurgulamak istiyoruz. Vatandaşlarımızı bu konuda duyarlı olmaya davet ediyoruz” dedi.
Kadavradan Organ Bağışı Çok Düşük Seviyelerde
Sakarya Üniversitesi Tıp Fakültesi Genel Cerrahi Ana Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Fatih Altıntoprak; “organ bağışı, bazı hastalıkların tek tedavi yöntemidir. Özellikle böbrek yetmezliği olan kişilerde dünyada kabul edilen tek tedavi yönteminin organ bağışı olduğunu vurgulamak isterim. Bu konuda halkımızın bilinçlendirilmesi gerekiyor. Özellikle kadavradan organ bağışı ülkemizde maalesef çok düşük seviyelerde kalmaktadır.
Hastanemizde bir yılda 23 kişiye beyin ölümü tanısı konuldu ancak bunlardan sadece 2'si organ bağışında bulundu. Hastanemizde gerçekleştirdiğimiz böbrek nakillerinin büyük bir kısmı canlı vericiden yapılan bağışlardır. Aslında kadavradan olan bağışların çok daha yüksek olmasını isteriz. Biz yaklaşık yüzde 7 oranında kadavradan böbrek nakli yapabildik. Bu oranın çok daha yüksek olması gerekiyor. Organlarımızı bağışlamaktan çekinmeyelim" dedi.
Hasta Olduktan Sonra Organ Bağışının Önemini Daha İyi Anladım
Diyalize bağlı 16 yıl yaşadıktan sonra 2 yıl önce böbrek nakli olan 45 yaşındaki Resul Eryılmaz, nakil olmadan önce büyük zorluklar yaşadığını dile getirdi.
Nakille sağlığına kavuştuğunu belirten Eryılmaz, "Organ bağışına destek verenler sağ olsun. Tek böbrek bir vücuda yeterli kalıyor. Bol su içtiğiniz sürece, kendinize dikkat ettiğiniz sürece inşallah hayat daha da güzel oluyor." dedi.
R. Eryılmaz, hasta olduktan sonra organ bağışının önemini daha iyi anladığını ifade ederek, "Nakil olmadan önceki halimle şimdiki halimi karşılaştırdığım zaman arada çok fark var. Sağlıklı bir birey kadar olmasa da ona yakın bir seviyede sağlıklı oluyorsunuz. Her şeyiniz normale dönmeye başlıyor. Hayat her anlamda daha güzel oluyor. Organ nakline çok önem verilmeli" diye konuştu.
Organ bağışının yaygınlaşmasının önemine işaret eden Eryılmaz, insanların organlarıyla başkalarına hayat verebileceğini anlattı.
Cana Can Katmak Yapılabilecek En Güzel Şey
Böbrek rahatsızlığıyla 23 yıl mücadele eden ve 2 yıl önce nakil olan 45 yaşındaki Muhammet Sefa Rumeli, hastalığının son 4 yılını günde 8 saat diyaliz makinesine bağlı geçirdiğini kaydetti.
Kendisi ve ailesinin zorlu bir süreç geçirdiğini, 2021'de kadavradan uygun organ bulunarak naklinin gerçekleştirildiği için mutlu olduğunu dile getiren Rumeli, "O günden bu yana diyalize girmiyorum. Çok daha güzel, çok daha sağlıklı, çok daha konforlu bir hayatım var. Bu doğal olarak hem iş hayatımı hem de özel hayatımı olumlu yönde etkiledi. Organ bağışı konusunda çok duyarlı olunmasını istiyorum. Bir cana can katmak belki de yapılabilecek en güzel şey. Hayatınızın son noktasını en güzel şekilde koymak istiyorsanız, organlarınızı bağışlayın." ifadelerini kullandı.
29 yaşındaki Şükran Ocak ise 6 yıl diyaliz tedavisi gördüğünü belirterek, "Organını bağışlayan kişiye teşekkür ediyorum. Allah ondan razı olsun. Sağlıklı bireyler Organ Bağışında bulunup hayat kurtarsınlar" dedi.