DÜNYA ANAFLAKSİ FARKINDALIK GÜNÜ (21 Kasım)
Dünya Sağlık Örgütüne göre dünya genelinde insanların %1-2’si, yaşamı tehdit eden bir alerjik reaksiyon olan anafilaksi (alerjik şok) riski taşımaktadır. Anafilaksi, hızlı tıbbi müdahale gerektiren ve doğru zamanda müdahale edilmediğinde yaşamı tehdit eden ciddi bir sağlık durumudur. Anafilaksi, besinler, ilaçlar, böcek sokmaları, lateks ve farklı tetikleyicilere bağlı olarak gelişebilir. Hızlı adrenalin uygulaması her ne kadar hayat kurtarıcı olabilse de anafilaksiye doğru zamanda doğru müdahale yapılmadığında ölümcül sonuçlar görülebilir.
Dünya Anafilaksi Farkındalık Günü, giderek artan anafilaksi vakalarına dikkat çekmek ve toplumun bu hayati konuda bilinçlenmesini sağlamak amacıyla düzenlenmeye başlamıştır. Bu özel gün, toplumu eğiterek ve destekleyerek, anafilaktik reaksiyonlarla başa çıkmak için gerekli adımları atma fırsatını sunar. Risk altındaki bireyler için kişiselleştirilmiş eylem planlarının önemi vurgulanırken, aileler, öğretmenler ve ilk yardım ekipleri gibi kritik grupların bilgi ve müdahale yetkinliklerinin artırılması gerektiğine dikkat çekilmektedir. Toplumu anafilaksi belirtilerini tanıma, hızlı müdahale becerilerini geliştirme ve koruyucu önlemleri benimseme konusunda bilinçlendirmeyi hedefler. Bu bağlamda, anafilaksi ile yaşayan insanların deneyimlerini paylaşması hem toplumda empatiyi artırır hem de karşılaşılan zorlukların daha iyi anlaşılmasını sağlayarak farkındalığın derinleşmesine katkıda bulunur.
Anafilaksi riskini azaltmak için alınabilecek basit ama etkili önlemler hayati önem taşımaktadır. Sağlık kuruluşları dışında damar yolundan ya da enjeksiyon yöntemiyle ilaç ve vitamin uygulanmasından kaçınılmalı, alerji öyküsü olan bireyler titizlikle değerlendirilmelidir. Besin alerjisi olan bireylerle gıda paylaşımı konusunda hassasiyet gösterilmeli ve tüketilen besinlerin içeriği dikkatlice kontrol edilmelidir. Hastaların, ailelerin ve öğretmenlerin tetikleyici alerjenlerini tanıması ve bu konuda bilgi sahibi olması sağlanmalıdır. Ortak yaşam alanlarında alınacak önlemlerle alerjenlere maruz kalma riski en aza indirilmelidir. Toplumsal farkındalığın yanı sıra, acil ilaçlara kolay erişim, alerjen etiketlerinin daha şeffaf hale getirilmesi ve kamusal alanlarda destek sistemlerinin güçlendirilmesi gibi önemli önlemler alınması gerekmektedir. Adrenalin oto-enjektörlerine erişiminin kolaylaştırılması ve alerjen etiketlemenin zorunlu hale getirilmesi bu süreçte atılacak somut adımlardan bazılarıdır.
Çocuk Alerji İmmünoloji ve Astım Derneği olarak, Anafilaksi Farkındalık Günü kapsamında tüm sağlık çalışanlarını, kamu otoritelerini, eğitim kurumlarını ve iş yerlerini anafilaksi ile mücadelede aktif rol almaya davet ediyoruz. Hep birlikte, çocuklarımız ve geleceğimiz için daha güvenli bir toplum oluşturabilir, alerjik reaksiyonların risklerini en aza indirebiliriz. Unutmayalım, doğru bilgi ve zamanında müdahale hayat kurtarır.
Kaynak: Çocuk Alerji, İmmünoloji ve Astım Derneği
D O Ğ R U B İ L İ N E N Y A N L I Ş L A R
DOĞRU
Hafif alerjik reaksiyonlar, tedavi edilmezse şiddetli anafilaksiye dönüşebilir.
DOĞRU
Anafilaksi genellikle hızlı bir şekilde ortaya çıksa da, bazen belirtilerin ortaya çıkması saatler sürebilir.
DOĞRU
Her alerjik reaksiyon farklı şiddette olabilir.
İlk reaksiyonunuz hafif bile olsa, bir sonraki hayatınızı tehdit edebilir.
DOĞRU
Bazen ikinci doz adrenalin gerekli olabilir.
Yanınızda daima iki adrenalin oto-enjektörü taşıyın ve kullandıktan sonra tıbbi yardım alın.