KBB Sağlık Rehberi

Baş Dönmesi

Baş Dönmesi Vertigo nedir?
Tanı ve Tedavisi Nasıl yapılır?

Denge problemleri toplumda sık görülen şikayetlerdendir.

» İç kulak hastalıkları
» Nörolojik
» Kardiyolojik
» Psikolojik kaynaklı

birçok nedenle ortaya çıkabilir.

Ancak
her baş dönmesi ve dengesizlik hissi vertigo değildir.

Yalancı hareket hissi veya hareket illüzyonu ile karakterize vertigo bir hastalık olmayıp birçok neden sonucu görülebilen bir belirti ve semptomdur.

Gerçek vertigo
genellikle iç kulak kaynaklı hastalıklar sonucu ortaya çıkar.


En sık görülen vertigo nedenleri;

Benign Paroksismal Pozisyonel Vertigo:
İç kulakta bulunan çok küçük kalsiyum partiküllerinin (kanalit) anatomik olarak bulundukları lokalizasyondan normalde bulunmamaları gereken farklı bir iç kulak bölgesine düşmeleri sonucu oluşur.

Belirtileri ve başlangıcı oldukça tipiktir.

Hastalarda
özellikle yataktan kalkarken veya baş hareketleri ile ortaya çıkan çok şiddetli baş dönmesi ve buna eşlik eden bulantı hissi görülür.

Bu belirtiler saniyeler/dakikalar içerisinde gerileyerek geçer.

Ancak hasta aynı hareketleri her yaptığında tekrar aynı şikayetler ortaya çıkar.

Hastalarda işitme kaybı veya çınlama görülmez.

Tanısında baş ve gövdeye pozisyon verilerek yapılan özel muayene manevraları kullanılır.

BaşDönmesi_1.jpg

Bu özel manevralar sırasında
hastada baş dönmesi hissinin oluşması ve istemsiz göz hareketlerinin (nistagmus) varlığı tanı koydurucudur.

Tedavisinde
bu kalsiyum partiküllerini normalde bulundukları anatomik bölgeye yönlendirmek için yapılan repozisyon manevraları kullanılır.

Çoğu hastanın tedavisinde bu manevralar ile başarı sağlanır.

Ancak şikayeti geçmeyen bazı hastalara belli aralıklarla tekrarlayan manevralar yapmak gerekebilir.

Tedavisi
bu özel manevralarla yapılan bu hastalıkta çoğu zaman ilaç tedavisi gerekmez.

BPPV tedavisi
repozisyon manevraları ile tam olarak yapılsa da ilerleyen zamanlarda tekrarlama riski vardır.



Meniere Hastalığı;
» Tekrarlayan ataklar şeklinde olan vertigo,
» fluktuasyon gösteren sensorinöral tipte işitme kaybı,
» kulakta dolgunluk hissi ve çınlama ile karakterize bir iç kulak hastalığıdır.

Vertigo şikayetine en sık neden olan hastalıklardan birisidir.

Meniere hastalığında belirtiler
iç kulak sıvı üretiminin artması veya drenajındaki bir bozukluğa bağlı olarak iç kulak sıvı basıncında artma (endolenfatikhidrops) sonucu ortaya çıkar.

Vertigo nöbetleri
tipik olarak spontan (aniden ve kendiliğinden) şekilde başlar ve 20 dakika ile 24 saat arası sürer.

Genellikle
2-5 saat civarında süren vertigo atakları rotatuar karakterdedir ve baş hareketleri ile semptomlar şiddetlenir.

Genellikle
vertigo atakları ile beraber seyreden sensorinöral tipte işitme kaybı ataklar sırasında artma sonrasında ise azalma şeklinde dalgalı bir seyir gösterir.

Ancak tekrarlayan ataklar sonucu tutulan kulakta işitme kaybı artık kalıcı bir hal alır.

Bunların yanında tutulan kulakta dolgunluk hissi ve çınlama da görülür.

Ataklar arası dönemde
çok fazla muayene bulgusu olmayan hastalarda tanı hasta öyküsü ve odyovestibüler testler ile konulur.

Odyometri testinde
tutulan kulakta sensorinöral tipte işitme kaybının ortaya konulması tanı için gereklidir.

Bundan başka tanıda yardımcı olabilecek testler video headimpulse test (vHİT), videonistagmografi (VNG), VEMP testleridir.

Ayırıcı tanıda
hastalar temporal kemik MRI ile de değerlendirilmelidir.


Atak sırasında gelen hastalar
vestibülosüpresanlar vesedatifler ile semptomatik olarak tedavi edilir.

Ataklar arasındaki dönemde ise
Meniere hastalığı tedavisinde basamak tedavisi prensipleri uygulanır.

Hastalar
mutlaka atak sıklığını arttırıcı etkisi olan tuz, yağ, kafein, çikolata, mayalı yiyecek içecek kısıtlaması şeklinde diyet uygulamalıdır.

» Stres kontrolü,
» Düzenli uyku,
» Sigara/alkol içmemek 

aktif yaşam atakların sıklığını ve şiddetini azaltmaya yardımcı olur.


Medikal tedavi olarak
vazodilatatör etkisi olanbetahistin grubu ilaçlar, diüretikler kullanılır.

Diyet ve medikal tedaviye rağmen
semptomları kötüleşen hastalara intratimpanik(kulak içi) steroid ve gentamisin tedavisi uygulanır.

Bütün bu tedavilere rağmen
fayda görmeyen küçük bir hasta grubuna ise cerrahi tedavi alternatifleri uygulanabilir.


Vestibüler Nörinit;
Denge siniri olan vestibüler sinirin iltihabı sonucu ortaya çıkan klinik bir tablodur.

Genellikle
virüsler sebep olmaktadır.

Vertigo
çoğunlukla aniden başlar ve rotatuar tiptedir.

Saatler içerisinde
baş dönmesi şiddeti artar ve günler haftalar boyunca sürebilir.

Beraberinde
şiddetli bulantı hissi ve kusma da görülür.

Baş hareketleri
vertigonun şiddetini arttırır.

Hastalar genellikle
karanlık ve sessiz ortamlarda kalmayı tercih eder.

Erken dönemde
hastalarda muayenede gözlerde istemsiz göz hareketleri olan nistagmuslar tespit edilir.

İşitme siniri ve diğer iç kulak yapıları etkilenmediği için hastalarda işitme kaybı, çınlama gibi belirtiler görülmez.

Ayırıcı tanıda
aniden başlayan santral nörolojik sebepler olan beyin sapı, beyincik enfarktı/hemorajisi mutlaka ekarte edilmelidir.

Hastalarda
vertigo yanında diğer kraniyal sinir bozuklukları, bilinç kaybı, bayılma gibi belirtilerin olması öncelikle santral sebepleri akla getirmelidir.

Tedavisi
yatak istirahati ve vestibülosüpresanlar ve sedatif ilaçlarla yapılır.

Vertigo şiddeti
günler içerisinde azalarak haftalar içerisinde genellikle tamamen geçer.

Vestibülernörinit
tekrarlayıcı bir hastalık değildir, ancak az bir hasta grubunda sekel kalabilir. 


Labirentit;
İç kulak kanallarının enflamasyonu (iltihabı) ile seyreden, baş dönmesi ve işitme kaybının eşlik ettiği bir hastalıktır.

En sık nedeniviral etkenler olmasına rağmen bakteriler ve funguslar da labirentite yol açabilir.

Enfeksiyon etkeni başlıca 3 yoldan iç kulağa ulaşır.

Bunlar;
Timpanojen (kulak kaynaklı)
• Meningojen (beyin kaynaklı)
• Hematojen (kan yolu) yoldur.

Kronik otitismedia ve özellikle kolesteatoması olan hastalarda ise direkt yayılım ve toksinlerle delabirentit oluşturabilir.

Labirentitte belirtiler genelde aniden başlar.

Hastalarda
şiddetli, rotatuar tipte baş dönmesi, bulantı hissi, kusma ve işitme kaybı görülür.

Muayenede
çoğu hastada nistagmus denilen istemsiz göz hareketleri tespit edilir.

Tedavi
etkene yönelik olarak yapılır.

Antibiyotik ve steroid tedavisi ve semptomatik tedavi uygulanır.

Kronik otitismedia ve kolesteatomaya bağlı gelişen labirentitte ise hastalar cerrahi olarak tedavi edilmelidir.


Bu sık görülen periferik (kulak) kaynaklı vertigo nedenleri dışında daha az olarak ototoksik ilaç kullanımına bağlı, travma sonucu ve tümörlere bağlı (en sık neden olan akustik schwannoma) olarak periferiktipte vertigo görülebilir.

Özellikle
hafif şiddette ancak kronik olarak uzun süreler boyunca devam eden, daha çok dengesizlik, bayılma hissi, sersemlik hissi, baş ağrısı ile birlikte görülen baş dönmelerinde ise özellikle santral (nörolojik) sebepler araştırılmalıdır.

Bunun dışında
özellikle baş ve boyun hareketleri ile oluşan kısa süreli dengesizlik, yürürken oluşan itilme çekilme tarzında belirtiler ve karanlıkta dengesizlik yaşayan hastalarda beraberinde boyun, omuz ağrısı gibi belirtiler de varsa servikojenik nedenler araştırılmalıdır.

Kalabalık, gürültülü, fazla aydınlık ve uyaranı çok olan ortamlarda oluşan dengesizlik, anksiyete, güvende hissetmeme gibi belirtiler ise daha çok psikojenik nedenleri akla getirmelidir.

Ayrıca kardiyojenik nedenlerle de hastalarda dengesizlik, sersemlik hissi, aniden ayağa kalkmakla oluşan kısa süreli bilinç bozukluğu, göz kararması ve bayılma hissi şeklinde şikayetler oluşabilir.

Baş dönmesi
her ne kadar sıklıkla periferik (kulak) kaynaklı nedenlerle oluşsa da santral (nörojenik), kardiyojenik, servikojenik, psikojenik nedenler de ayırıcı tanıda mutlaka göz önünde bulundurulmalı ve araştırılmalıdır.

13 Nisan 2022