Dünya Tüberküloz Günü (24 Mart)
Tüberkülozu Sona Erdirmek İçin
Yatırım Yapın
Hayatları Kurtarın
Verem hastalığı
hava yolu ile bulaşan bir hastalıktır.
Başta akciğerler olmak üzere tüm organları tutabilen bulaşıcı bir hastalıktır.
Önlenebilir ve tedavi edilebilir bir hastalık olmasına rağmen halen dünyanın en ölümcül enfeksiyon hastalığı olmaya devam etmektedir.
Hasta ile
aynı havayı/ortamı belirli bir süre paylaşmak verem hastalığının bulaşmasına yol açmaktadır.
Toplumda enfeksiyonun yayılmasını engellemek için mutlaka bulaştırıcı olguların tedavi edilmesi gereklidir.
Tüberküloz hastaları bulaştırıcı oldukları dönemde
» Maske takmalı,
» Öksürürken veya hapşırırken ağzını mutlaka peçeteyle veya dirseğinin iç kısmıyla kapatmalı,
» Bulundukları ortamı sık sık havalandırmalıdır.
Tüberküloz (verem)
tedavi edilebilir bir hastalıktır.
İyileşmek için hekimin belirlediği tedaviye tam olarak uymak, yeterli sürede ve düzenli ilaç kullanmak çok önemlidir.
Ülkemizde
başarı ile yürütülen Ulusal Tüberküloz Kontrol Programı sayesinde her yıl hasta sayısında azalma gözlenmektedir.
Tüberküloz hasta sayısı
» 2005 yılında 20.535 olan hasta sayısı
» 2020 yılında 8.925’e düşmüştür.
Hastalık insidansı
» yüz binde 29,4’den yüz binde 10,6’ya düşmüştür.
Ülkemizde tanı ve tedavi hizmetleri tüm sağlık kuruluşlarında ücretsizdir.
Tüberküloz ve dirençli tüberküloz hastalarının tedavisinde kullanılan ilaçlar Bakanlığımız tarafından temin edilerek ücretsiz olarak sağlık kuruluşlarına ve hastalarımıza ulaştırılmaktadır.
Hastaların tedavisini düzenli olarak sürdürmek ve tamamlanmasını sağlamak amacıyla 2006 yılından beri Doğrudan Gözetimli Tedavi (DGT) uygulanmaktadır.
Günümüzde DGT,
Dünya genelinde farklı özellikleri olan birçok ülkede tüberküloz tedavisinde başarıyla uygulanan bir yöntemdir.
Ülkemizde;
hastaneler, dispanserler, aile sağlığı merkezleri gibi tüm sağlık kurum ve kuruluşlarında tüberküloz tedavisinde standart yaklaşım DGT dir.