DÜNYA ASTIM GÜNÜ (3 Mayıs)
Astım
Astım,
akciğer içi hava yollarında mikrobik olmayan bir tür iltihap nedeniyle hava yolu duvarının daralması sonucu ortaya çıkan müzmin (kronik) bir akciğer hastalığıdır.
Dünyada Astım
» Dünyada tüm yaaş gruplarında her iki cinste de görülen bir hastalıktır.
» 300 milyon astımlı hasta vardır
» 2025 yılında 100 milyon daha yeni astımlı olacağı tahmin edilmektedir.
Türkiye’de Astım
» Her 12-13 erişkinin birinde
» Her 7-8 çocuğun birinde astım vardır.
» Ülkemizde yaklaşık 3,5 milyon astımlı vardır.
Astım Belirtileri
Astım
• tekrarlayan ve ataklar halinde gelen nefes darlığı,
• nefes alıp verirken ortaya çıkan;
* hırıltı
* hışıltı
* ıslık sesi,
• göğüste baskı hissi ve
• öksürük gibi
belirtilerle kendini gösterir.
Astım Görülme Sıklığı
Dünyada
yaklaşık 300 milyon, ülkemizde de yaklaşık olarak 3,5 milyon astım hastası bulunmaktadır.
Astımın görülme sıklığı yıllar içinde giderek artmaktadır.
Astım Tedavisi
Astım tedavisinin amacı
hastalığın kontrol altına alınmasıdır.
Uygun ilaç tedavisinin verilmesi ile
astım belirtileri kontrol altına alınabilmektedir.
Astım tedavisi
ulusal ve uluslararası uzmanlarca hazırlanan bazı rehberlerin önerilerine göre yapılmaktadır.
Rehberler
2019 yılında güncellenmiştir.
Uluslararası ve ulusal astım rehberindeki en önemli yenilik
» nefes açıcı ilaçların artık astım tedavisinde tek başına kullanılmaması,
» mutlaka asıl tedavi edici ilaç olan inhaler kortizon ile birlikte alınmasıdır.
Dünyada olduğu gibi,
ülkemizde de bu hastalığın tedavisi ile ilgili gerekli her türlü ilaç ve malzeme bulunmaktadır.
Uygun ilaç tedavisiyle astımlılar
iş ve okul dâhil günlük yaşamlarına,
hastalık nedeni ile herhangi bir kısıtlanma olmadan devam edebilirler.
Astım ilaçlarının büyük bir kısmı
soluk alma yolu (inhalasyon) ile kullanılan ilaçlardır ve bu yolla daha az yan etki ile direk hava yollarında istenen tedavi edici etkiyi oluştururlar.
Özel cihazlarla verilirler.
Tedaviye başlanırken
bu özel cihazların kullanım şekli mutlaka hastalara gösterilmelidir.
Astımlı Hastayı Bekleyen Riskler
Astım tedavisinin hedeflerinden biri
gelecek risklerin önlenmesidir ki bu kapsamda kastedilen astım ataklarının ve solunum fonksiyon kayıplarının önlenmesidir.
Bilindiği üzere
astım hastalığı ataklar ile seyretmektedir.
• Sigara dumanı,
• Çamaşır suyu,
• Alerjenler,
• Viral enfeksiyonlar,
• Stres gibi tetikleyici faktörlerle karşılaşmak ve/veya
• Verilen tedaviye hastanın uyumsuzluğu
bu atakların başlıca nedenleridir.
Hızlı tanı ve uygun tedavi ile
çoğu astım atağı başarı ile yönetilebilir.
Ancak
• Sık ve ağır atak geçiren,
• Atak nedeni ile sık acil başvurusu ve
• Hastane/yoğun bakım yatışı öyküsü
olan astım hastalarında ataklar ölümcül seyredebilir.
Bu nedenle
atak oluşmadan önlenmesi önem taşımaktadır.
Astımın doğru tedavisi,
hastalık kontrolünü, atakların önlenmesini ve bu da astıma bağlı ölümlerin önlenmesini getirecektir.
Astım ataklarının bir diğer sonucu
hastanın her atak sonrasında solunum fonksiyonlarında küçük kayıpların olmasıdır ki uzun dönemde bu durum hastalara artmış nefes darlığı olarak yansıyacaktır.
Tüm bu nedenlerle
astımlı hastalar atak geçirmeden korunmalıdır ve bu amaçla hem tetikleyicilerden korunma hem de tedavi uyumsuzluğuna yönelik girişimlerde bulunulmalıdır.
Astımlı Hasta Takibi
Diğer bütün kronik hastalıklar gibi
astım da düzenli hekim kontrolü gerektirir.
Bu kontroller
» hastalığın kontrol altına alınmasını,
» atakların önlenmesini,
» tedavinin düzgün sürdürülmesini ve
» ilaçların yan etkilerinden hastaların korunmasını sağlar.
Hastalara verilecek yazılı eylem planı
bu konuda hekimlere ve hastalara faydalı olacaktır.
Sonuç olarak,
astım tedavi ile kontrol altına alınabilen bir hastalıktır.
Bu kontrolün sağlanmasında
» astımı arttıran faktörlerin belirlenmesi,
» bu faktörlerden korunmanın sağlanması ve
» düzenli takip altında tedavinin sürdürülmesi önem taşımaktadır.
COVİD 19 ve Astım:
Bilindiği gibi
korona virüs solunum yolunda tutulum ve onun yarattığı yakınmalarla seyretmektedir.
Benzer şekilde
astım da solunum yollarının bir hastalığıdır.
Astımlı hastaların
bu olağanüstü dönemi olabildiğince az etkilenerek geçirmeleri için “Uluslararası Astım Rehberleri”nin bazı önerileri olmuştur.
Bunlar:
Astımlı hastalar;
» kortizon da içeren spreylerini kullanmaya devam etmeli,
» gerekirse kortizonun iğne veya hap formlarını almalıdırlar.
Virüsü
diğer hastalara ve sağlık çalışanlarına yayma riskini azaltmak için nebülizatör denilen ve astım ilaçlarını buhar formuna dönüştüren cihazların kullanımından ve solunum fonksiyon testi yapımından kaçınılmalıdır.
Tüm toplumda olduğu gibi
astımlı hastalar da hijyen stratejileri ve kişisel koruyucu ekipman kullanımı hakkında;
Dünya Sağlık Örgütü ve Sağlık Bakanlığımızın enfeksiyon kontrolü önerilerine uymalıdırlar.
Dezenfektanların aşırı kullanımının
astım şikayetlerini artırabileceği akılda tutulmalı ve bu noktada dikkatli olunmalıdır.
Hastaların ilaçlarını
• doktorunun önerdiği şekilde kullanmasının,
• sigarayı bırakmanın ve
• obez hastaların kilo vermesinin,
• sağlıklı ve dengeli beslenmenin,
• düzenli egzersiz yapmanın,
• solunan ortam havasını temiz tutmanın
astımın kontrolünü kolaylaştırdığı gösterilmiştir.
Astımlı hastalar
yaşamlarını uygun tedavi ile
» Nefes darlığı,
» Hışıltı,
» Öksürük gibi
yakınmaları hissetmeden ve aktiviteleri kısıtlanmadan astımsız biri gibi sürdürebilir.