DÜNYA ÇÖLYAK GÜNÜ (9 Mayıs)
Çölyak hastalığı, genetik yatkınlığı olan bireylerde
buğday, arpa, çavdar gibi tahıllarda bulunan gluten isimli proteine karşı
duyarlılık sonucu gelişir.
Genetik yatkınlık, özgül çevresel faktörlerle temas
ve immünolojik mekanizmalar sonucu otoimmün bir enteropati gelişir.
Hastalık
temel olarak proksimal ince bağırsağı etkiler ancak farklı organ/sistem
etkilenmeleri de söz konusudur.
Çölyak hastalığında etkin olduğu bilinen tek tedavi,
glutenin ömür boyu diyetten çıkarılmasıdır.
Glutensiz diyet uygulanmasındaki
amaç, hastalığın var olan semptomlarını kontrol altına almak, hastaların yaşam
kalitelerini arttırmak ve hastalıkları ile ilgili komplikasyonların oluşmasını
önlemektir.
Hastaların çoğunda, diyet tedavisine tam uyum sağlamalarının
ardından klinik bulgularının tamamen düzeldiği, serolojinin normale döndüğü
gözlenmektedir.
Hastalık bazı bireylerde yıllarca hiç belirti vermez
veya çok hafif seyredebilir ve kişi çölyaklı bir hasta olduğunu uzun süre fark
etmeyebilir.
Hastalık tipik belirtilerle başlayabileceği gibi çok hafif
belirtilerle de seyredebilir.
Çölyak hastalığı olan çocuklarda özellikle karın
ağrısı, karında şişlik, ishal, huzursuzluk, iştahsızlık, enfeksiyonlarda artış
ve gelişme geriliği, kusma, kilo alamama ve boy uzamasında yavaşlama gibi tipik
belirtilerle ortaya çıkabilir.
İleri yaşlarda hastalığın belirtileri daha geniş
bir yelpazeye yayılır.
Yetişkinlerde görülen belirtiler:
Karın bölgesinde öne
doğru şişkinlik, yaşa göre kilo azlığı, kas zayıflığı, kansızlık, dışkıda
anormallik, büyük tuvalet ihtiyacının artması, ishal, kusma, bezginlik, nedeni
bilinmeyen karaciğer hastalıkları, ağız içinde oluşan aftlar, iştahsızlık, gaz
şikayetleri, eklem ve kemik ağrıları, sinirlilik, ciltte kaşıntılı döküntüler.
Çölyak hastalığı her yaşta teşhis edilebilmekle
birlikte teşhisi zor olan hastalıklardan biridir.
Çünkü belirtiler çoğunlukla
ilişkili bir başka hastalığı da düşündürmektedir.
Örneğin erken osteoporoz,
kansızlık, teşhis edilmemiş laktoz alerjisi gibi hastalıklarla benzer
belirtiler gösterdiğinden karıştırılabilir.
Çölyak hastalığının insan sağlığı
üzerinde önem taşıyan birçok değişimlere neden olmasından dolayı doğru teşhisi
önemlidir.
Toplumda tanı almamış hastalar buz dağının görünmeyen kısmıdır.
Özellikle farklı yakınmalar ile farklı klinik dallara başvuru nedeniyle Çölyak
hastalığı tanısında yaşanan anlamlı gecikmeler yaşanmaktadır.
Tanıda en önemli
nokta hastalığın akla gelmesidir.
Teşhis yöntemlerinden kan testleri serolojik
özel testler ile ön tanı konmakta ancak kesin tanı ince bağırsak biyopsisi ile
konmaktadır.
Tedavisi mümkün olan çölyak hastalığında erken teşhis
çölyaklıların yaşam kalitesinin tekrar düzelmesi için son derece önemlidir.
Çölyak glutensiz beslenme ile bir hastalık değil yaşam tarzı olarak hayata
yerleşmelidir.
Çölyaklılar buğday, arpa, çavdar, yulaflı
gıdalar tüketmedikleri gibi ayrıca marketlerde satılan hazır gıdaların
içeriklerine dikkat etmelidirler.
Mutlaka gluten içermeyen gıdalar
tüketmeliler.
Çölyak hastaları için güvenli
yiyecekler:
• Tüm sebzeler,
• Tüm meyveler,
• Tüm bakliyatlar,
• Tüm katkısız katı ve sıvı yağlar,
• Yumurta, bal, reçel, basit toz şeker, zeytin,
• Et, balık, tavuk,
(Bu ürünler katkılı olmadıkları gibi
daha önce unla kızartılmış bir yağda kızartılıp işleme tabi tutulmamalıdır.)
• Una batırılmamış konserve çeşitleri,
• Mısır, pirinç, patatesin hem kendileri hem de unları
besin hazırlamada kullanılabilir.
Ayrıca kestane unu, nohut unu, soya unu, üzüm
çekirdeği unu da kullanılabilir.
• Evde çekilmiş güvenli baharatlar.
Çölyak hastalığında diyet tedavisinde
tüketilmemesi gereken besinler:
• Buğday, arpa, çavdar ve yulaf katkılı her türlü ürün.
(un, bulgur, bulgur pilavı, irmik, makarna, şehriye, kuskus, ekmek, kek, pasta,
kurabiye, bisküvi, börek, çörek, gofret, simit, kraker, dondurma külahı, unlu
tatlılar, gluten içeren hazır salça, ketçap, un ilave edilen çorbalar, soslar,
tarhana, yarma gibi).
• Galeta ununa, una batırılarak kızartılmış tavuk balık
gibi et ürünleri.
• Malt kullanılan içecekler, bira votka cin v.b.
• Guten içeren hazır çorbalar, köfte, pane harçları gibi
hazır çeşniler.
• Sirke, çikolata, puding, sakız, ketçap, mayonez,
dondurma gibi gıdaların bazılarında gluten bulunabilmektedir. Bunlar yenilmeden
önce muhakkak ürün hakkında bilgi edinilmelidir.
• Tuzlu, soslu kuruyemişler, glutenle yapıştırıldığı
için yasaktır.
Ancak bunların glutenle işlem görmemiş hali, gluten içermeyen
kuruyemişler serbesttir.
Glutensiz diyette ayrıca nelere dikkat
edilir?
» Doğal gıdalara önem verilmeli.
(süt-et-balık-yumurta-sebze-kurubaklagil-pirinç-mısır-patates)
» Okul ve dışarıda yemek yerken dikkatli seçimler
yapılmalı.
» Buğday unu karışık mısır unu, pirinç ununa dikkat
edilmeli.
» Etiketsiz gıda tüketiminde çok dikkatli olunmalı.
» İlaçlar, kozmetik ürünleri, şampuan, kremler vb.
gluten içerikleri yönünden dikkatli kullanılmalı.
» Pişirme ve hazırlık aşamasında güvenli gıdaların
glutenli gıdalarla bulaş olmamasına dikkat edilmeli.
Sağlık Profesyonelleri, ilgili tüm kurum ve
kuruluşlar, gıda ve içecek sektörü, lokantalar, restoranlar
çölyaklıların glutensiz beslenmesinin önemi ve dikkat edilecek hususlar
konusunda farkındalığımız yüksek olmalıdır.
• Çölyak hastalığında farkındalığı arttırma amacıyla
topluma yönelik, çocuklara yönelik bilgilendirme broşürleri, afişleri
hazırlanmıştır.
• Çölyak Hastalığı Öğretmenlere Yönelik Bilgilendirme
Rehberi’ hazırlanarak Milli Eğitim Bakanlığına iletilmiştir.
• Aile hekimlerine yönelik ‘Çölyak Hastalığında
Aile Hekimleri İçin Tanı-Tedavi-İzlem Rehberi’ hazırlanmıştır.
Rehber içinde
çölyak hastalığının tanımı, tanısı ve komplikasyonları, hastalığın tedavisi ve
izlemi başlıklarına yer verilmiştir.
Bu rehberle birinci basamakta aile
hekimleri tarafından hastalığın akla gelmesi, tanınması, tanı-tedavi ve izlem
sürecin de yol gösterici olarak kaynak olması amaçlanmıştır.
Çölyakla ilgili daha detaylı bilgileri
beslenmehareket.saglik gov.tr internet sitemizden ulaşabilirsiniz.