AKCİĞER KANSERİ FARKINDALIK AYI (1-30 Kasım)
Akciğer
kanseri, gerek dünyada gerekse ülkemizde kanser kaynaklı ölümlerin en yaygın
nedenidir.
Tütüne bağlı kanserler özellikle erkeklerde önemini korumaya devam
ederken son yıllarda kadınlarda da akciğer kanseri insidansında artış söz
konusudur.
Akciğer
kanserinin %90’ı sigara nedeniyle meydana gelmektedir.
Sigarada bulunan zararlı
maddeler kan dolaşımıyla vücuda yayılmakta ve çeşitli organlarda kansere yol
açmaktadır.
Sigara
dumanına pasif maruziyet de akciğer kanserine yakalanma riskini artırır.
Sigara
içmeyen kişilerin sigara dumanına maruz kalmasına “pasif maruziyet” denir.
AKCİĞER
KANSERİ
Dünyada
Kanser
Kanser beraberinde getirdiği sağlık sorunlarının yanı sıra, maddi ve manevi
yönden uzun süreli mücadele gerektiren bir hastalıktır.
Dünyada her yıl 18 milyon kişinin yakalandığı ve 9,5 milyon kişinin ölümüne
sebep olan kanser; yaş, cinsiyet, dil, din, ırk ayırımı yapmaksızın tüm
insanları etkilemektedir.
Kanserde benzer seyir devam ettiği takdirde, 2040 yılında 29,5 milyon yeni
vakanın ortaya çıkması beklenmektedir.
Ne yazık ki, yapılan tahminler önümüzdeki yıllarda gelişecek olan kanser
olgularının önemli bir bölümünün az gelişmiş ülkelerde ortaya çıkacağını
göstermektedir.
Akciğer
Kanser Sıklığı
Ülkemizde en son resmi verilere göre kanser sıklığı erkeklerde yüz binde 259,9
kadınlarda ise yüz binde 183,2’dir.
Böylece bir yıl içerisinde 176.934 kişiye kanser teşhisi konulmuştur.
Türkiye’de
Kanser
Dünyada da erkekler arasında en sık görülen kanser türü akciğer iken;
kadınlarda da 3. sırada önemini korumaktadır.
2018 yılında dünyada 2 milyona yakın yeni vaka ve 1,7 milyon ölüm gerçekleştiği
tahmin edilmektedir.
Akciğer kanseri dünya çapında ve ülkemizde kanserden kaynaklanan ölümlerin en
yaygın nedenidir.
Ülkemizde erkeklerde trakea, bronş ve akciğer kanseri (57,7/100.000 kişide YSH)
ilk sırada yer alırken, kadınlarda ise (9,8/100.000 kişide YSH) bu kanser türü
en sık görülen 5. kanser türü olmuştur.
Türkiye de tanı alma medyan yaşı 64 olarak görülmekte, 40 yaşın altındaki
bireylerde bu kansere daha nadir rastlanılmaktadır.
Hastalık genellikle ileri evrelerde teşhis edilmekte, ülkemizde görülen
vakaların %17’si lokalize, %28’i bölgesel, %55’i ise uzak yayılım grubu
oluşturmaktadır.
Tütün
İçiciliği % 80 Kanser Nedeni
Pek çok popülasyonda tütün içiciliği bu kanserin %80’inin nedenidir.
Tütün tüketimindeki azalmayla akciğer kanseri görülme sıklığı da azalmaktadır.
Akciğer kanserinin diğer nedenleri arasında mesleki (asbest, ağır metaller) ve
çevresel maruziyetler (pasif içicilik, radon) sayılabilir.
Toplumsal ve bireysel farkındalık ile bu kanserin sıklığının azaltılmasının
mümkün olduğu unutulmamalıdır.
Ulusal
Tütün Kontrol Programı
Bu kanser türü için etkin bir tarama yöntemi henüz mevcut olmayıp, tütün
kontrolü akciğer kanserine karşı mücadelenin temel ve en etkin aracıdır.
Ulusal Tütün Kontrol Programımız çerçevesinde toplumdaki tüm bireyleri, tütün
ürünlerinin sağlık, ekonomik, çevresel ve sosyal zararlarından korumak
amaçlanmaktadır.
Akciğer
kanseri; yapısal olarak normal akciğer dokusundan olan
hücrelerin ihtiyaç ve kontrol dışı çoğalarak akciğer içinde bir kitle (tümör)
oluşturmasıdır.
Burada oluşan kitle öncelikle bulunduğu ortamda büyür, daha ileriki aşamalarda
ise çevre dokulara veya dolaşım yoluyla uzak oranlara yayılarak (karaciğer,
kemik, beyin vb. gibi) hasara yol açarlar.
Bu yayılmaya metastaz adı verilir.
Akciğer
Kanseri Risk Faktörleri;
• Tütün ve
tütün ürünleri kullanımı:
Sigara kullanımı akciğer kanserinin en sık görülen nedenidir.
Günlük içilen sigara sayısı, sigara içme süresi, erken başlama yaşı, dumanı
derin çekme ve katran miktarı ile kanser gelişme riski artar.
Sigara dumanında 4000’den fazla kimyasal ve 70’den fazla kanser oluşumuna neden
olan madde olduğu bilinmektedir.
Sigara dumanına pasif olarak maruz kalınması da akciğer kanseri riskini
arttırmaktadır.
Kendileri sigara içmedikleri halde ev veya işyerlerinde pasif olarak dumana
maruz kalan kişilerde akciğer kanseri gelişme riski % 20-30 artmaktadır.
Akciğer kanseri hiç sigara kullanmamış kişilerde de görülebilmektedir.
Sigaranın bırakılması durumunda akciğer kanseri olasılığı zamanla azalmakta ve
sigara bırakıldıktan 10-20 yıl sonra hiç içmemişlerin düzeyine yaklaşmaktadır.
• Asbest:
Bazı toprak ve kayalarda bulunan saç gibi ince liflerdir.
Doğal bir mineral olup yanmaz ve yalıtkan özellikleri nedeniyle inşaat ve bazı
üretim işlerinde (gemi, izolasyon ve otomotiv) kullanılmıştır.
Bu tür işlerde çalışan kişilerde mesleksel olarak asbest liflerine temas söz
konusu olabilir.
Bununla birlikte ülkemizde bazı bölgelerde toprağın doğal yapısında
bulunduğundan çevresel temas da önemlidir.
Solunum havası ile alındığı zaman asbest lifleri akciğeri zedeler ve sonunda
bir çeşit akciğer kanseri olan mezotelyoma gelişir.
Asbest teması akciğer kanseri olasılığını 1.5-5.4 kat arttırırken, sigara içen
kişilerde bu risk daha fazladır.
• Radon
Gazı:
Evlerde, toprakta doğal olarak bulunan, kokusuz radyoaktif bir gazdır.
Ev içi radon maruziyetinin en önemli kısmı binanın temelindeki toprak ve
kayalardır.
• Verem
hastalığı (tüberküloz):
Bu hastalığın yerleştiği akciğer alanında sonradan akciğer kanseri gelişebilir.
• Daha
önceden akciğer kanseri geçirmiş olmak:
Bir kere akciğer kanseri nedeniyle ameliyat olmuş veya ışın tedavisi uygulanmış
olanlarda ikinci bir kanser gelişme riski vardır.
Sigara içmek bu riski ayrıca arttırır.
• Bazı
kimyasalların uzun süreli solunması (arsenik, berilyum,
kadmiyum, uranyum, vinil klorid, nikel kromat, kömür ürünleri, petrol
ürünleri gibi kansere yol açan kimyasallara maruziyet)
• Radyoterapi
öyküsü
• Yüksek
düzeyde hava kirliliğİi
• Ailede
akciğer kanseri öyküsü olması
Akciğer
Kanseri Belirtileri
Akciğer kanserinin neden olduğu bulgu ve şikâyetlerin oluşumu için birkaç yıl
geçer ve hastalık ileri evreye gelinceye kadar fark edilmeyebilir.
Akciğer kanseri tanısı konulan hastalarda belirtiler tümörün akciğer içindeki
yerleşimine, büyüklüğüne, yayılım yerine ve yayılma derecesine bağlı olarak
çeşitlilik gösterir.
Tümörün kendisinin ve göğüs içi yayılımına bağlı en sık belirtiler;
• Geçmeyen
veya giderek kötüleşen öksürük
• Öksürürken
kan veya kanlı balgam çıkarmak
• Derin
nefes alırken, öksürürken veya gülerken kötüleşen göğüs ağrısı
• İştahsızlık,
halsizlik, yorgunluk ve kilo kaybı
• Ses
kısıklığı
• Nefes
darlığı
• Sürekli
tekrarlayan veya geçmeyen bronşit veya zatürre gibi akciğer enfeksiyonları
Tanı Nasıl
Konulur?
Düz akciğer röntgenleri ile akciğerde kitle görülen hastalara öncelikle
bilgisayarlı tomografi çekilir.
Elde edilen üç boyutlu görüntü ile kitleye nasıl ulaşılabileceğine karar
verilir.
Hastadan ya tomografi rehberliğinde ya da bronkoskopi dediğimiz ince
bükülebilir bir tüple akciğerine ulaşılarak iğneyle parça alınır.
Bu işleme biyopsi adı verilir.
Gerekli görüldüğü takdirde farklı görüntüleme tetkikleri de yapılabilir.
Tedavi
Her hastanın tedavisi farklılık göstermekte olup, tedavi kararında hastalığın
yeri, evresi, hastanın yaşı ve diğer sağlık sorunları gibi birden fazla faktör
etkilidir.
Multidisipliner bir çalışma gerektiren bu tedaviler; cerrahi, hedefe yönelik
tedaviler radyoterapi, kemoterapi gibi farklı seçenekleri içermektedir.